“Dünya çapında yaşanmaktan olan, COVİD-19 salgını ve yurt dışında bulunmamız nedeni ile ülkemiz bize sahip çıkmış ve devletimizin aldığı tedbirler kapsamında 17 Mart tarihinde Almanya/Stuttgart’tan İstanbul’a uçakla getirilerek Fatih Sultan Mehmet Öğrenci Yurdunda (Güngören) ailece karantinaya alındık. Karantinada nasıl olur tahmin edemediğimizden yanımıza bisküvi, kek, süt vb. bile aldık. Öğrenci yurdunda her aileye veya bireye tahsis edilmiş odalarımıza yerleştirildik. Odalar temiz, çarşaflar temiz, özenle yerleştirilmiş kişisel havlu, terlik, sabun vb. ihtiyaç malzemeleri vardı. Yani her şey düşünülmüştü, derin bir oh çektik, mutlu olmuştuk.
Çok geçmeden kapı çaldı. Akşam yemeği dağıtılıyordu. Kızılay çalışanlarıydı. Su, meyve, çaya kadar her şey düşünülmüştü. Bu kadarının beklemiyorduk. Şöyle ki, çantamızdaki yurt dışından tedbir maksatlı getirdiğimiz bisküviler hala duruyor…
Sabah olunca kahvaltı dağıtıldı. Yine her şey düşünülmüştü. Kızılay çalışanları ilave olarak özellikle istediğimiz bir şey olup olmadığını sordular. Bunun üzerine, dört yaşındaki kızım Asel’in kahvaltıda sadece haşlanmış yumurta ve süt içiyordu. Eğer mümkünse sabahları haşlanmış yumurta istedim. Ancak, kahvaltılıklar paket olarak hazır geldiği için yumurta olmadığını söylediler. Yapacak bir şey yoktu…
Ama ismini sonradan öğrendiğim Kızılay görevlisi İsmail Bey ve ekibi bu ihtiyacımızı ertesi gün giderdi. Sağ olsun İsmail Bey mecbur olmamasına rağmen her sabah kendi evinde haşlayarak getirdiği yumurtamızı kızımızın yemesi için bize getirdi. Bu ne güzel bir incelik, ne kadar teşekkür etsek az. Ayrıca eşimin rahatsızlığından dolayı diyet yemeği de her öğün düzenli olarak geldi. Kızılay çalışanları bizim kahramanımız oldular.
Takmış oldukları maskelerden yüzlerini tam göremesek de, gülen gözlerini gördük, hoş görülü ve yardımsever seslerini hep gördük. Sizin gibi insanlar hep var olsun. Kızılaylımızı zaten severdik, ancak bu süreçte ailece güven ve saygımız daha da arttı. Hiçbir eksiğimizi bırakmayan devletimizden Allah zeval vermesin. Her şey için Allah razı olsun, çok teşekkür ederiz, zahmet verdik. Bizim için kendi evinizden haşlayıp getirdiğiniz yumurtayı hiç unutmayacağız.
[A Blok, Z-20 odada çok ağırladığınız, misafir ettiğiniz Asel’in annesi Nurten Erol.]”