Türk Kızılay’da 10 yıldır Kan Bağış Kazanım Uzmanı olarak çalışan Burçak Şen Çiğdem, TÜRKÖK Projesi kapsamında kök hücre bağışında bulunarak 3,5 yaşında bir çocuğun hayatını kurtardı. Henüz doğum yaptığı dönemde kök hücre bağışında bulunma cesareti gösteren Çiğdem, “Ben bir kız çocuğu doğurdum, bir başka çocuğa da hayat verdiğimi hissettim. Bu hepimizin başına gelebilir. Birine umut olabilmek çok kıymetli" diyor.
Türk Kızılay bünyesinde 10 yıldır Kan Bağışçısı Kazanım Uzmanı olarak çalışan 34 yaşındaki Burçak Şen Çiğdem, mesleğinin hakkını veren düzenli bir kan bağışçısı. Kızılay’ın aktif olarak görev aldığı TÜRKÖK Projesi’ne de 2015 yılında örnek vermeyi ihmal etmiyor. Uzunca bir süre uyumlu birinin çıkması için bekledikten sonra tam da bir kız çocuğu dünyaya getirdiği dönemde gelen telefonla bağışçı olma yolculuğu başlıyor. Çiğdem o süreci şöyle anlatıyor:
“Doğum yapalı 3 ay olmuştu, hâlâ emziriyordum. Ekip arkadaşlarım arayıp uyumlu birinin çıktığını söylediler, ama böyle bir dönemde de karar senin dediler. Antalya’da 3,5 yaşında bir erkek çocuğuyla uyumlu çıkmışım. Aslında uyumlu çıkan 3 kişi varmış, diğer 2 kişi erkekmiş, önce onları aramışlar daha rahat verebilirler diye ama onlar kabul etmemiş. En son çare olarak beni aramışlar. Yakınlarım, nasıl olacak, emziremeyeksin, sağlığını etkilemez mi diye düşünüp tedirgin oldu ama ben doktorumla da görüşerek tamam dedim; çünkü benim çocuğum birkaç gün mamayla da beslenebilir ama orada bir çocuğun hayatını kurtarmak var ve tek çare benim diye düşündüm. Nitekim sadece ilik verdiğim gün bebeğimi emziremedim, sonrasında hiçbir sorun yaşamadım.
“Sadece bir kişinin değil, bir ailenin hayatını kurtarıyorsunuz”
Kök hücre bağışında sadece bir kişinin hayatını kurtarmıyorsunuz, aslında o ailenin hayatını da kurtarmış oluyorsunuz; çünkü böyle bir ihtiyaç olduğunda bütün aile seferber oluyor. Ben eğitimlerde de her zaman söylüyorum, her birimiz mutlaka örnek bırakalım, bu bizim de başımıza gelebilir. İlik bankasında ne kadar veri toplayabilirsek, o kadar çok insanın hayatını kurtarma şansımız var.
O yıl doğum günümde mum üflerken “Bu mumu o çocuk için de üflüyorum” demiştim. Ben bir kız çocuğu doğurdum, bir başka çocuğa da hayat verdiğimi hissettim. Birine umut olmak çok kıymetli. Böyle bir şey yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.”